Okul başarısızlığı & Aile:

Başarı, kişiden kişiye tanımı değişen bir kavramdır. Kimilerine göre milyarlar kazanmak, kimilerine göre hedefe ulaşmak için sarf dilen çaba, okulda sınav kazanmak… Eğitim sistemi içinde notlar ve sınavlar başarının ölçütü durumuna gelmiştir. Notlar, sınavlar, ders çalışma süreleri. Birçok ailede çatışma nedeni haline gelir. Çocukları okula giden birçok ailenin kaygısının da bu yönde geliştiğini gözlemliyoruz. Okul başarısızlığı öğrencinin gerçek yeteneği ile okuldaki başarısı arasında da görülen farklılık olarak tanımlanabilir.

Okul başarısı nelerden etkilenir?
1. Öğrencinin kişisel özellikleri,
2. Öğretmen ve ailenin tutumu,
3. Psikolojik problemler (depresyon, dehb, öğrenme bozuklukları..),
4. Duyu problemleri (görme, işitme yetersizlikleri).

Çocuğun okul başarısı için öncelikle psikolojik çatışmaların yaşanmadığı, kendini mutlu hissettiği, ihtiyaçlarının karşılandığı ve kabul gördüğü bir aile ortamına ihtiyacı vardır. Bu ortam ise sağlıklı iletişim süreçlerinin yaşandığı bir ailede sağlanabilir.

Dinleyin ve yargılamayın:
İletişim karşılıklı kişilerin bir birini anladığı, gerçekten etkin dinlendiği, kişilerin birbirini yargılamadan, saygı duyarak yaşadığı süreçtir. Doğru iletişim kişilerin karşısında ki mesajı etkin dineldiği bir ortamdır. Çocuklarımızla ilişkimizde öncelikle bu çerçeve içinde olmalıdır. Tabi ki tüm aile fertleriyle… Anne baba ilişkisinin kavga, tartışma ve saygısız unsurlarda devam ettiği bir ailede çocuğun mutlu ve başarılı olması beklenemez.

Çocuğun başarısını etkileyen süreçler:
A-Motivasyon: Motivasyonu bir amacı gerçekleştirmek için belli miktarda çaba harcama isteği olarak tanımlayabiliriz. Okulda verilen konunun ya da çocuktan beklenenin karmaşıklığı, öğretmenin tutumu, çocuğun başarısının veya gösterdiği çabanın ödüllendirilmemesi, beklenti düzeyinin yüksek olması… çocuğun motivasyon düzeyini olumsuz etkiler. Motivasyonu düşük çocukta çalışmaz ya da dikkatini tam yaptığı işe veremez. Dolayısıyla derslerde başarı göstermesi beklenemez.

Çocuğun motivasyon düzeyini yükseltmek için:
1. Başarmak için gösterdiği çabayı fark edin ve destekleyin.
2. Okuldan veya farklı uzmanlardan çocuğunuzun kapasitesiyle ilgili bilgi alın ve beklentilerinizi buna göre belirleyin
3. Anne babanın beklentisinin çok yüksek olması çocuğun motivasyon düzeyini ve benlik saygısını olumsuz etkiler.
4. çocuğunuzun temel ihtiyaçlarının karşılanmadığından emin olun. Okulda yaşadıkları ve yaşadığı duygularla ilgili ona ifade fırsatı verin. İhtiyacı kadar oynamasına izin verin.

B- Sorumluluk: Başkalarının hakkına saygı göstermek ve kendi eylemlerinin sonuçlarına sahip çıkmak sorumluluk olarak tanımlanabilir. Çocuklara sorumluluk duygusunu öğretme şeklimiz, çocukken bize öğretilenle yakından ilgilidir. Demokratik bir aile ortamı yerine otoriter eğilimlerin olduğu aileler, genelde sorumluluğu iyi bir şekilde öğretemez. Çünkü hâkimiyet çok yoğunudur çocuğa sorumluluk alma fırsatı tanınmaz. En uygun ortam anne babanın lider olduğu ev işi, alınan kararlar… Vb. sorumlulukları paylaşma çabası içinde olduğu demokratik aile ortamdır.
Çocuğumuza sorumluluk bilinci kazandırmak için bunun için istekli olmalıyız. Nutukla, nasihat ile sorumluluk bilinci kazandırılamaz.

Sorumluluk sahibi olması için:
1. Çocuğunuza yaptıklarının sonuçlarını yaşamsı için fırsat verin.
2. Küçük ve yapabileceği ödevlerle başlayın.
3. Doğru örnek olun.
4. Beklentilerinizde açık ve net olun.
5. Kendi için hedefler koymasına, seçim yapma ve problem çözme konusunda özgür bırakın.
6. Zamanını kullanması için alternatifler sunun.
7. Kendi seçimlerinin sonuçlarını yaşamsı için fırsat verin.

C- Özgüven: Benlik kavramı, bir insanın kendini algılama biçimidir. Tavırları, duyguları ve kişisel özelliklerine, yetenek, beceri, görünüm ve toplumsal kabul edilirliğe dair olgudur. Benlik saygısı ise bu özelliklerin kişi tarafından nasıl değerlendirildiğini ifade eder. Bir çocuğun sahip olduğu beceriler, olmak istedikleri ile ya da anne babasının beklentileriyle çakışmıyorsa, ders başarısını veya toplumsal ilişkilerini etkileyecek kadar benlik saygısı düşük olabilir. Yetersizlik hissedebilir. Benlik saygısı yüksek çocuklar hem derslerde, hem de ders dışında kendi yeterliliğine ve başarabileceğine inanır. Genel de okulu sever ve okulla arkadaşlarıyla ilgili olumlu duyguları vardır. Benlik saygısı düşük çocuklar ise derslerinde daha az başarılı, sosyal başarısı az, depresyona daha yatkın ve güvensizdir.

Benlik saygısının gelişimine katkıda bulunmak için:
1. Çocuğunuzdan ne tür akademik beklentileriniz olduğunu inceleyin. Çocuğunuzun yetenekleri ile kendi beklentilerinizi kıyaslayın ne kadar gerçek beklentileriniz olduğunu belirleyin.
2. Sorunlu olduğu konulardan çok, iyi yaptıkları üzerinde durun. Olumlu özelliklerini övün.
3. Yetenek ve ilgilerini doğru tespit edip bu yetenekleri besleyerek kendine olan saygısını arttırın.
4. Yaptıkları başarıyla sonuçlanmasa da çabalarını, gelişme ve ilerlemeli ödüllendirin.

D- Kaygı: Kaygı çoğunlukla yaşamımızın olumlu bir parçasıdır. Ancak yaşanan kaygının yüksek olması başarıyı ve sosyal hayatı olumsuz etkiler. Hatta tamamen durdurabilir.
Kaygı gelecekte olabilecek olaylar için tasalanmak olarak tanımlanabilir.
Çocuğunuzun yaşadığı kaygı okulda temel bir işlevi yerine getirmekten onu alı koyuyorsa gerektiğinden fazladır. Bazı çocuklarda kaygı çocuğu derse kalkmaktan alı koyar. Yanlış yapacağına dair duyduğu endişe başarısızlığına neden olur.
Çocuğunuz sık sık okula gitmek istemiyorsa, karın ağrısı, titreme, terleme, aşırı konuşma, kıvranma gibi fiziksel tepkiler gösteriyorsa kaygı konusunda uzman yardımı almanız gerekecektir.

Kaygıyla başa çıkabilmesine yardımcı olabilmek için
1. Çocuğunuz onu kaygılandıran şey hakkında açıkça konuşmaya teşvik edin.
2. Konuşmasını asla bölmeyin, asla onun adına konuşmayın
3. Söylediği ve hissettikleri hakkında asla onu sorgulamayın, böyle hissetmen yanlış şeklinde söylemlerle duygularını düzeltmeyin.

Sonuç olarak:
Öz güven eksikliği kaygıyı, kaygı motivasyonu ve tüm bunlarda başarıyı olumsuz etkiler. Tüm bu özelliklerin olumsuz gelişmesine sebep ise yanlış tutum ve davranışlardır.
Bir yeteneği kazandırmak için seçtiğimiz yanlış yol onda daha farklı sorunların yaşanmasına neden olur.

Çocuğumuzla ilişkimizde;
– Onu olduğu gibi kabul etmeli,
– Duygu düşünce ve seçimlerine saygı göstermeliyiz,
– Ve doğru örnek olmalıyız.